Announcement on the dispute between the Auditor General and the President of the RoC

Turkish text follows.

With regret, we observe another episode unfold in the ongoing series between the Audit Office and the President of the Republic, reinforcing once again the inadequacy of politics and public life.

In a state of law, every citizen expects allegations, whether anonymous or not, to be examined, and public funds to be safeguarded for the common good.

Beyond the substantive findings of the Auditor General in the audit of the remuneration and benefits of Mr. Nikos Christodoulides as an Advisor or Consul General during the period from 14/04/2014 to 28/2/2018 when he served as Government Spokesperson, which we take seriously, Volt focuses on the broader aspect of the issue.

The possible misuse of public resources through tactics, even if legalistic, especially by officials whom citizens entrusted with the leadership of the country, demanding that they dedicate all their efforts to serving the public interest, clearly demonstrates the enormous distance we have to cover to reach a Rule of Law.

The war of statements between the Auditor General and the Presidency, the tactics regarding classified information, and the pretexts of exceeding the authority of the Audit Office constitute a blatant mockery of the intelligence of citizens and undermine any remaining credibility in the political system.

________________________________

Baş Murakiplik Dairesi ile Cumhurbaşkanı arasında geçen ve siyasetin ve kamusal yaşamın itibarsızlığını bir kez daha pekiştiren bir gelişmenin daha ortaya çıktığını üzüntüyle gözlemliyoruz.

Hukuk devletinde her vatandaş, ister isim vererek veya isimsiz, bildirilen şikâyetlerin soruşturulmasını ve kamu parasının ve kamu menfaatlerinin korunmasını bekler.

Başmurakıp’ın yaptığı denetimde, 14/04/2014 - 28/2/2018 tarihleri arasında Hükümet Temsilciliği görevini yerine getiren Sayın Nikos Christodoulidis'in Danışman veya Baş Konsul olarak aldığı ödemeler ve katkılarla alakalı esaslı bulguları ciddiye almakla birlikte, Volt dikkati konunun daha genel yönüne de çekmek istiyor.

Kamu fonlarının, özellikle vatandaşların, çabalarının her zerresini kamu yararına sunmalarını talep ederek ülkenin liderliğini emanet ettiği yetkililer tarafından hilelerle, hatta yasal çerçevede olası kötüye kullanılması, tam anlamıyla bir hukuk devleti olma noktasına ulaşmak için katetmemiz gereken muazzam mesafeyi fazlasıyla ortaya koyuyor.

Başmurakıp ile Cumhurbaşkanlığı arasındaki iletişim savaşı, gizli belgelerle ilgili hileler ve Baş Murakiplik Dairesi’nin yetkisini aşma iddiası, vatandaşların zekasıyla ciddi bir alay konusu olup, siyasetin kalan inandırıcılığını sarsmaktadır.