13 Nisan 2025 - Her Paskalya aynı şey.
Her Paskalya aynı şey. Paskalya Pazarı’ndan hemen önce ortaya çıkan ve ertesi gün ortadan kaybolan, sanki lampraja* geleneğinin bir parçası haline gelmiş, kamu güvenliği ve sosyal sorumlulukla ilgili kritik bir mesele olan bu yasa tasarısı bir kez daha kağıt üzerinde bırakılıyor.
Gerçek basittir: lampraja da havai fişekler gibi tehlikeli bir gelenektir. “Kötü” değil, “dini” değil, ama tehlikelidir. Her yıl insan hayatı tehlikeye atılıyor. Ama yine de devlet bunu yarı buçuk tedbirlerle, özensizlikle ve “geleneksele” karşı korkarak yönetiyor. Eğer bir geleneğe uyulması için polis arabalarına, ambulanslara ve itfaiye araçlarına ihtiyaç varsa, o gelenek gelenek olmaktan çıkar.
Gerçekçi, uygulanabilir ve yeterli düzeyde hazırlanmış bir tasarının onaylanmaması için hiçbir mazeret yoktur. Parlamento ve ilgili bakanlıklar her Nisan ayında aynı konuda gafil avlanamaz.
Volt, insan hayatını riske atmadan geleneklerimizi korumak amacıyla. onay ve denetim ile belirli alanlarda lambraja yakılmasının kademeli olarak sıkı bir şekilde düzenlenmesini desteklemektedir.
Gelenekler gelişiyor. Biz de öyle. Başka bir insanımızı kaybetmeden, başka bir ev yanmadan önce evrilmeyi seçelim. Küller üzerinden seçim siyaseti yapmayacağız. Eğer devlet vatandaşlarını bir “töre ”den koruyamıyorsa, o zaman başarısız olmuştur. Ve bunu ne kadar yüksek sesle söylememiz gerekiyorsa o kadar yüksek sesle söyleyeceğiz.
--
*Lampraja: geleneksel olarak Paskalya’dan önceki Kutsal Cumartesi gecesi kilise avlusunda yakılan büyük ateştir. Bu günün sabahından itibaren, hatta önceki günlerden itibaren, köylerin ve mahallelerin gençleri ağaç gövdeleri, odunlar, dallar ve kalaslar bulup kilise bahçelerine taşırlar. Tüm bunlar Kutsal Cumartesi gecesi kilisede Diriliş ayini gerçekleşirken yığılır ve yakılır. Üzerinde genellikle Yahuda'nın resminin yakıldığı bu ateşin yakılması Paskalya haftasının geleneklerinden biridir.