21 Mayıs 2025 - Kıbrıs hükümeti uluslararası hukuka sırtını dönmüştür. Biz aynı şeyi yapmayacağız.
Kıbrıs hükümeti, BM'nin verilerine göre 14,000 bebeğin ölüm riski altında olduğu, İsrail'in izin verdiği asgari yardımın girişinin "okyanusta bir damla" olduğu ve neredeyse tüm hastanelerin bombalandığı Gazze'deki insani felakete rağmen AB-İsrail anlaşmasını gözden geçirmeyi reddetti. Hesap verebilirliğe hayır, insan haklarına hayır dedi.
AB, üye devletlerin çoğunluğuyla, nihayet belli sınırlar koymaya başlıyor. İnsan hayatına saygı duymadan ticari ilişkilere sahip olamayacağınızı kabul ediyor. Peki ya Lefkoşa? Sessizliği seçiyor. Bu bizi ülke olarak AB'den uzaklaştırıyor.
Ancak bir hükümet soykırım karşısında bunu görmezden gelmeyi seçerse suç ortağı olur.
Volt olarak açıkça söylüyoruz:
"Diplomatik dengeler" bahanesiyle savaş suçlarının sistematik olarak örtbas edilmesine artık son verin.
İşgal ve istilaya maruz kalmış ve hayatta kalmak için uluslararası hukuka güvenen bir ülke olarak Kıbrıs, İsrail işgalinin sona erdirilmesi için BM'yi görmezden gelemez. Uluslararası hukuk tek taraflı değildir. Christodoulides hükümeti realizme karşın “güçlülerin hukuku” anlayışını kabullenmiştir. Ve gelecekte bundan zarar görecek olan Kıbrıs ve halkının ta kendisidir.