26 Haziran 2025 - Volt, Kamusal Toplantılar Hakkında Yasa Tasarısının Yeniden Gözden Geçirilmesini Talep Ediyor
Volt, “2025 Kamusal Toplantılar ve Geçit Törenleri Yasası” başlıklı yasa tasarısı hakkında endişelerini dile getiriyor. Önerilen çerçeve, anayasal ve uluslararası olarak güvence altına alınmış barışçıl toplanma özgürlüğünü zedelemekle kalmayıp, orantılılık, hukuki güvenlik ve temel hakların korunması konusunda ciddi sorunlar yaratan hükümler de içermektedir.
Sorunlu bulduğumuz dört nokta şunlardır:
Niyetin suç sayılması ve “makul şüphe” teriminin belirsizliği: Tasarı, gelecekteki bir yasa ihlali konusunda “makul şüphe” olması durumunda kimliğini açıklamayı reddetmeye karşı ceza öngörmektedir. Bu yaklaşım, masumiyet karinesini tersine çevirmekte, hukuki öngörülebilirliği ortadan kaldırmakta ve yetkililerin keyfi müdahalelerine yol açmaktadır.
Spontane protestoların es geçilmesi: Tasarı, AİHM içtihadının açık hükümlerine rağmen, spontane toplantılar için net bir yasal çerçeve sunmamaktadır. Spontane barışçıl protestolar, demokratik katılımın en canlı ifadesi olmakla birlikte, bu konuda herhangi bir hüküm bulunmaması, bu hakkın özünü sınırlamaktadır.
Polis teşkilatının etkili yargı denetimi olmaksızın geniş yetkilerle donatılması: “Kamu ahlakı” veya “kamu güvenliği” gibi terimlerin geniş yorumlanmasıyla, açık bir gerekçe ve yargı yoluna başvurmadan toplantıların kısıtlanması veya dağıtılması, demokratik özgürlükler için doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır.
Bu, organizatörü etkinliğin polis tarafından denetlenmesinden sorumlu tutar, ona aşırı yükümlülükler yükler ve etkinliğe aktif katılımını kısıtlar. Ayrıca, genellikle kendisi tarafından bilinmeyen veya kontrol edilemeyen bilgiler talep edilir ve bu da ona haksız bir yük getirir.
Volt, kamu düzeninin korunmasının temel haklar pahasına olamayacağına inanmaktadır. Vatandaşlar ve yetkililer arasında bir uzlaşma çerçevesinin varlığı yararlı olabilir, ancak bu çerçeve keyfiliğe değil; özgürlüğe, diyaloga ve güvene dayanmalıdır.
Meclisi, tasarıyı mevcut haliyle onaylamamaya ve aşağıdakilere tam uyum içinde, kökten bir yeniden gözden geçirmeye davet ediyoruz:
Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası,
ülkenin Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği üyesi olarak taahhütleri,
orantılılık ilkesi ve hukukun üstünlüğü.
Protesto hakkı bir tehdit değildir. Demokrasinin temelidir.