10 Nisan 2025 - Ortak Mücadele - Ortak Gelecek
8 Nisan Salı günü Lefkoşa sokakları 13,000'den fazla Kıbrıslı Türk ile doldu ve son 20 yılın en büyük eylemlerinden biri gerçekleşti. Bu sadece bir protesto değildi. Laiklik, demokrasi ve toplumsal kimlik ve haysiyet için yükseltilmiş kolektif bir sesti.

Bu eylemin büyüklüğü tesadüf değil. Kendi kaderini tayin etme, baskıya karşı direnme ve yeniden birleşme için duyulan derin bir ihtiyacın sonucudur. Sokaktaki 13,000 kişinin ne anlama geldiğini kavrayabildik mi? Her gün kültürel yok oluş korkusu içinde yaşamanın ne anlama geldiğini anlayabiliyor muyuz?
Mesaj sağır edicidir.
Bu gösterinin büyüklüğü tesadüfi değil. Bu, anın ciddiyetini ve aciliyetini yansıtmaktadır.
Bu, sadece bir protesto değil; bir toplumsal direniş eylemiydi—bir toplumun uçuruma itildiğinde verdiği tepkidir bu.
Bu son kitlesel seferberlik, Ankara’nın artan baskısına—özellikle de AKP hükümetinin otoriter ve ideolojik müdahalelerine—karşı duyulan uzun süredir biriken öfke ve direnişin doruk noktasıdır.
Bu, dinin siyasallaştırılması, eğitimin şekillendirilmesi ve Kıbrıslı Türk toplumunun laik ve ilerici karakterine yabancı değerlerin dayatılmasına karşı bir direniştir.
Mesaj açıktır: Kıbrıs laiktir ve laik kalacaktır.
Bu mücadele sadece Kıbrıslı Türklerin mücadelesi değildir.
Bu, eniden birleşmiş, özgür, demokratik bir Kıbrıs için, halkına ait bir Kıbrıs için verilen mücadeledir.
İşte bu nedenle iki toplumlu bir siyasi parti olarak oradaydık.
Bu nedenle hiç tereddüt etmeden diyoruz ki: bu mücadele hepimizin mücadelesidir.
Geçmişin hatalarını tekrar etmeyelim. Birlikte ileriye yürüyelim.