2 Mayıs 2025 - Kıbrıslı Türk toplumunun Ankara'nın dayatmalarına karşı verdiği mücadele hepimizin mücadelesidir
Kıbrıslı Türk toplumu, Türk hükümetinin otoriter müdahalesine, demografik manipülasyonuna ve laik ve demokratik değerlerine yönelik saldırılarına karşı harekete geçmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Erdoğan'ın bu çerçevede gerçekleştireceği ziyareti kınıyor ve her türlü otoriter dayatmaya karşı duruyoruz.

Geçtiğimiz haftalarda 13,000’i aşkın Kıbrıslı Türk bu siyasi müdahalelere karşı sokağa çıkmıştır. Devam eden eylemler, haklarını ve kimliğini savunan bir toplumun direncini ve kararlılığını göstermektedir.
Kıbrıslı Türk toplumu, özerkliğini zayıflatan, siyasi hayatı zehirleyen, ekonomiyi bozan ve eşitsizlikleri arttıran dış müdahalelere giderek artan bir şiddette maruz kalmaktadır. Bu durum, elit kesimlere fayda sağlayan bir sistemi beslerken, Kıbrıslı Türklerin kendi yurtlarında, adanın meşru bir toplumu olarak ve Kıbrıslı Rum yurttaşlarıyla yeniden birleşerek, aynı devlet çatısı altında ve Avrupa Birliği'nin bir parçası olarak uyumlu bir şekilde yaşamalarını engellemektedir.
Volt olarak Kıbrıs sorununa çözümün askeri geçit törenleri ya da güç gösterileriyle değil, eşit diyalog, karşılıklı saygı ve Birleşmiş Milletler kararlarında belirtilen çözüm parametrelerine geri dönüşle geleceğini açıkça söylüyoruz.
Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi mümkün olmakla birlikte, aynı zamanda bir gerekliliktir. Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler, mevcut çıkmazlardan arınmış, bağımsız ve yeniden birleşmiş bir Kıbrıs'ı ancak birlikte talep edebilirler.
Volt, Avrupa Birliği kurumlarının sair endişe beyanatlarının ötesine geçmesini ve sürdürülemez statükoyu değiştirmek için tüm Kıbrıslıların güvenilir ortakları olarak aktif bir şekilde devreye girmesini talep eder. Yeniden birleşmiş, özgür ve dış müdahalelerden arınmış bir Kıbrıs'a giden yolda verilmesi gereken çabalar aynı zamanda Avrupa’nın da sorumluluğudur.