4 Ağustos 2025 - Çözümsüzlük adaletsizliği, güvensizliği ve bölünmeyi beslemektedir.

İşgal altındaki topraklarda Kıbrıslı Rumların yasadışı olarak alıkonulması kabul edilemez bir provokasyondur ve ciddi ve hedefli bir yanıt gerektirmektedir.

4 Ağu 2025

Ancak, EDEK, ELAM, Yeşiller Hareketi Başkan Yardımcısı ve DISY Başkan Yardımcısı Yannis Karousos tarafından benimsenen ve öne sürülen geçiş noktalarının kapatılması önerisi bir çözüm değil, aksine bir tuzaktır. Bu, halkın duygularına karşı yapılan bir popülizmdir, ve özünde Ersin Tatar gibi Kıbrıs'ta iki ayrı devlet isteyenlere hizmet etmektedir.

Geçiş noktalarının kapatılması işgal güçlerini baskı altına almayacak, aksine kendi vatandaşlarımızı baskı altına alacak, tüm iletişim köprülerini kesecek, evlerini ve köylerini ziyaret etmelerini veya okul ve işlerine gitmelerini yasaklayacak ve uluslararası toplumun gözünde kalıcı ayrılığın mantığını meşrulaştıracaktır. Bu, aşırı kesimlerin öne sürdüğü argümanlarla tam olarak aynıdır: “Onlar oyanda, biz buyanda”.

Bu, hesaplanamaz bir maliyeti olan ve üstelik Kıbrıs Cumhuriyeti'nin imzasını taşıyan bir adım ve siyaseten kendi kalesine gol atması demek olacaktır ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni uluslararası toplum nezdinde sorumlu hale getirecektir.

Tutuklamaya karşı kamuoyunda konuşan Kıbrıslı Türk gazeteciler, bu durumu kınayan Sayın Mustafa Akıncı, ve tutuklananların serbest bırakılması için kefalet vermeyi teklif eden beş Kıbrıslı Türk yurttaşımız, bu kriz esnasında fiilen dayanışma gösterdikleri bilinmelidir. Bu sesler, toplumlar arası ilişkilerin olumlu etkilerini ve önemini kanıtlamaktadır. Bu ilişkileri kesmek stratejik bir intihar olur.

Kıbrıs'ın yeniden birleşme ve özgürleşme perspektifini baltalayan, öfkeyle yapılan hamlelere değil, sorumlulukla şekillenmiş, stratejik bir politikaya ihtiyacı var. Volt, bu tehlikeli pozisyonu savunan partileri ve yetkilileri sorumluluklarını üstlenmeye ve kendi küçük partisel çıkarları için ülkenin geleceği ile oynamayı bırakmaya çağırıyor. 

Kıbrıs sorununun diğer tüm yönleri gibi, mülkiyet sorunu da Kıbrıs sorunu çözülmeden adil ve etkin bir şekilde çözülemeyeceği gibi, çözümsüzlüğün zararını ve yarattığı sıkıntıları vatandaşlar ödemek zorunda kalıyor.

İşgale karşı gerçek direniş, kapıları kapatmak değil, köprüler kurmak ve bu köprüleri çözümü talep etmek  için kullanmaktır.