8 Nisan 2025 - Cumhurbaşkanının ABD Ziyareti ve AIPAC Görüşmesi

Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının, Kongre'de ve ABD yürütme organında İsrail yanlısı politikaları destekleyen siyasi kampanyaları finanse eden ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) açıkça karşı çıkan bir lobi olan AIPAC (Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi) ile yaptığı son toplantı, uluslararası hukuka saygılı bir ülke olmak yönündeki uzun geleneğimizi baltalamaktadır.

8 Nis 2025

Volt, Cumhurbaşkanı Sayın Hristodulidis’in ABD'deki tek siyasi toplantısını, ne ABD'yi ne de İsrail'i temsil eden ve UCM üyesi Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle (Başbakan ve eski İsrail Savunma Bakanı) Netanyahu ve Galant hakkında soruşturma ve tutuklama emri çıkarılması yönünde Savcının kovuşturulması da dahil olmak üzere UCM'ye karşı yaptırımlar için aktif olarak baskı yapan AIPAC ile yapmayı tercih etmesinden duyduğu endişeyi dile getirmektedir.

Kıbrıs Cumhuriyeti ve vatandaşları uluslararası toplumdan adalet ararken, hükümetimiz, her kim olursa olsun uluslararası hukuku ihlal eden ve uluslararası adalet sürecini baltalayanların eylemlerine zımni destek vermekten kaçınmalıdır.

Kıbrıs, uluslararası güvenilirliğini korumalıdır. Roma Statüsünü (2002) imzalamış ve onaylamış, Kıbrıslı Yargıç Yorgos Pikis'in de üyesi olduğu UCM'yi tarihsel olarak desteklemiş ve kısa süre önce UCM üyesi 80 ülkenin ABD'nin UCM'ye yönelik yaptırımlarını kınayan Ortak Deklarasyonunu imzalamış bir ülke olarak, uluslararası adaleti baltalamaya çalışan gruplarla özdeşleşemeyiz.

Volt, hükümete şu çağrılarda bulunmaktadır:

  1. UCM'yi zayıflatmaya yönelik her türlü girişimle arasına kamuoyu önünde mesafe koymalıdır.

  2. Anlaşmalara (Roma Statüsü) uymalı ve sanıkların olası tutuklanması da dahil olmak üzere UCM ile işbirliği yapmaya hazır olmalıdır.

  3. Diplomasisini, özellikle Kıbrıs Cumhuriyeti'nin değerlerine ve çıkarlarına ve Uluslararası Hukuka aykırı olacak şekilde tek bir lobiyle sınırlamamak.

Kıbrıs'ın çıkarlarını savunmak için üçüncü ülkelerin jeopolitik faktörlerine boyun eğmesine gerek yoktur. Aksine, uluslararası hukuka saygılı bir ülke olarak konumunu güçlendirmeli ve özellikle savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçları soruşturan ve aynı zamanda (örneğin Rusya, ABD ve Macaristan tarafından) baltalanan UCM'yi desteklemeye devam etmelidir. Ayrıca, uluslararası adaleti zedeleyen gruplara ayrıcalıklı erişim hakkı tanımadan çok taraflı diplomasisini sürdürmelidir.