Protesto hakkı bir ayrıcalık değil, demokrasinin temelidir.

Volt olarak, önümüzdeki Perşembe günü Temsilciler Meclisi'nde yapılacak oylama öncesinde, Anayasa ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin uluslararası taahhütlerini ihlal eden otoriter hükümleri nedeniyle kamuya açık toplantıların düzenlenmesine ilişkin yasa tasarısına kategorik olarak karşı olduğumuzu yineliyoruz.

10 Tem 2025

Volt milletvekili Alexandra Attalidou yaptığı açıklamasında bu tasarının "uluslararası hukukun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, AB Temel Haklar Şartı'nın ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın temel ilkelerini ihlal etmekte” olduğunu ve “barışçıl toplanma hakkı pazarlık konusu” olamayacağını ve bu hakkın “her demokratik toplumun temel unsuru” olduğunu ifade etmiştir. Bu nedenle tasarıyı, yorumlarımızı ve sivil toplum örgütlerinin itirazlarını Avrupa Komisyonu'na göndererek Avrupa Birliği müktesebatına uygunluğunun incelenmesini talep ettik.

Ne yazık ki, milletvekillerinin oylamasına sunulan tasarı, bu hakkı ciddi riske atan maddeler içermektedir:

Yüzü kapalı bir şekilde toplantıya fiziksel olarak katılmanın, suç teşkil eden bir eylem gerçekleştirilmemiş olsa bile cezalandırılması.

  • Polisin, "kamu ahlakı" gibi belirsiz kavramlara dayanarak toplantıları dağıtma konusunda belirsiz ve aşırı yetkisi.

  • Spontane barışçıl gösteriler için açık bir yasal korumanın olmaması.

  • "Bildirim"in, organizatörler için katı yükümlülükler içeren fiili bir izin belgesine dönüştürülmesi.

  • Keyfi kısıtlamalara karşı bağımsız ve doğrudan itiraz mekanizmasının olmaması.

  • Protestonun düzenlenmesi için izin başvurusunda bulunan kişiye, kişisel fiili sorumluluğundan bağımsız olarak hukuki ve cezai sorumluluk yüklenmesi.

Söz konusu yasa tasarısının, esaslı bir yeniden değerlendirme ve kamuoyu danışması yapılmaksızın kabul edilmesi, hukukun üstünlüğüne ağır bir darbe vuracak ve kurumsal keyfiliğe giden tehlikeli bir yolu açacaktır. Avrupa düzeyinde, gösterilerin yasaklanmasını veya kısıtlanmasını kınayan bir içtihat olduğunu ve AB'nin Üye Devletlere, vatandaşların görüşlerini herhangi bir kısıtlama olmaksızın ifade etme konusundaki devredilemez haklarını koruma ve güvence altına alma çağrısında bulunduğunu hatırlatmak isteriz.

Son olarak, Parlamento'yu bu yasa tasarısını reddetmeye ve yürütme organından bu yasanın Kıbrıs Cumhuriyeti'nin uluslararası yükümlülükleriyle tam uyumlu olmasını sağlamak üzere gözden geçirmesini talep etmeye çağırıyoruz.